Pages

31.1.11

Daily Stuff Vol 13. (Sonsuza mı gidicek bilemiyorum.)


  Millet ne diye her bi halta küfür eder anlamam kii. Kızlar bile "ananı ..." diyo, lan sanki öle bi imkanın var da yapabilcen. Erkekler de aynı, karşındaki ağzını açsa, sen bi tarafını açıp da sıçabilcen sanki. Hayır yani ne gerek var ki günlük konuşmaları bu şekilde çirkinleştirmeye? Hele bir de bazıları var ki güzel bişey söyleseler bile küfür eşliğinde söylüyolar bkz. "çok güzel çıkmışın fotoda aq." gibi. Geçen facebook'ta "öldüren yorumlar" diye bi sayfa gördüm, koptum gülmekten hele bi tanesi vardı ki, bir resmin altına; "New York NY, Washington DC, Yozgat AQ" yazmışlar sırayla, ona çok güldüm, ama bu komikti kabul. İnsan! Acıcık daha toplu bir ağızla konuşsan daha iyi olacak, hoş zaten halihazırda çok da toplu olduğu söylenemez ya neyse.

  Bütün, uyuz, gıcık, kıl tipleri "Size erzakiye dağıtcaz." vaadiyle toplayıp, Yemekteyiz'e mi koyuyolar anlamadım ki, cık cık.

   Öyle tipler varki, ne varsa içlerinde yaşıyolar. Geçen gün dizinin birinde gördüm; adam aşk acısı çekiyo, sevdiği kadın da kankasıyla evlenicek, her bişey gözünün önünde oluyo ama adama nasıl hissediyosun diye sorduklarında, "Aa çok iyiyim, onlar çok mutlular, ben neden üzüleyim ki?!" filan diyo ama içinden kan ağlıyo filan. Yuh. Bense anında ne oldu, ne bitti, ne hissettim, ne düşündüm, naklen yayın tüm arkadaş kadroma. Çok doğru olduğunu sanmıyorum ben de, evet. Birazcıkın içimde tutucam ben de artık karar verdim, o yea.


 Hasta olmak kötü yahu. Ailecek yatak-döşek yattık bu hafta, çok şükür iyileştik ama. Sağlık en önemlisi vallaha. Bir ara herkes uyumuş evde, kapı çalıyodu langur lungur bi uyandım, herr yer zifiri karanlık, herkes uyuyo, dedim; "Hoop! Noluyoz, saat kaç, günlerden ne, ben kimim, araftamıyım? Hönk." Bi garip oldu.


  Annem adına, şu yakında başlıcak olan MasterChef yarışmasına başvuruda bulunmuştum, bugün aradılar, görüşmeye çağırdılar. Kabul edilen yarışmacıların 3 ay boyunca bir eve kapatılacaklarını öğrenince anında "Yok biz almayalım, alana da mani olmayalım." dedik. Oha ama annemsiz naparız biz 3 ay laağğnn, annem orda biz burda ağlarız heralde ahaha.

 
Dıştan nemrut gözüken bir surat, ufak bi gülümsemeyle nasıl da değişiveriyor hemen. Bense her daim muşmula gibi sırıtık ifademle dolaşıyorum ortalıkta, buna ne denir acaba?





  Finaller bittiği an dadil moduna girdim, oohh ne ala. Ama bi büt var ve çalışmak için çok az vaktim ve imkanım olduğu halde hala facebook'ta, orda, burda fink atıyorum. Nerde unuttum aklımı acaba, ah neredeee, vah neredee??

  Ajansımdan işler yağmaya başladı, çok mesudum. Bu Çarşamba yurtdışından gelecek bankacıları otele transfer etme ve toplantılara taşıma şeysi var, 5 gün sürcek, tenrim çok heycanlıyım, yaşasın ingilizce konuşcaaaammmm, oh yandan oh yandan. Peki tam da iş öncesi sesimin travesti edasıyla çıkması?? Sesim kısıldı yaa, hem de durup dururken, viyaklayıp duruyorum, böhüü :(

  Makarnaaaaa! Her gün yiyorum. Tanıyanlar, bu kızı makarnacıya verin diyolar haha.



Günün sözü -> Bize iki yuvarlak organ verildi; biri oturmak, diğeri düşünmek için. Başarınız, hangisini daha fazla kullanacağınıza bağlıdır. (Kapak again)
Günün Şarkısı -> Soad-Hypnotize
Kısa günün karı -> Hanidir bu bölüm yok, demek ki sakarlığımda ilerleme var. Oooo yeaaa!

4 dedim, olacak!:

Sparrow dedi ki...

en sevdiği laflar " fuck you " ve " shit " olan bi arkadaşım vardı bu yazını okuduktan sonra seni hiç sevmez herhalde o kız :p

Larien dedi ki...

fuck you ve shit haricindeki küfürleri sevdiğini sanmıyorum, dolayısıyla iyi anlaşabiliriz, karışma sen :P

Adsız dedi ki...

comments ought to constantly be made whenever you read some thing as good as this, thanks a million

Larien dedi ki...

thanks to you too whoever you are

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...