Taaaa geçenlerde tiyatroya gittiydik. Bilet sırasında beklerken, yaşlı bir teyze gördük. Elinde kalan fazla bileti birilerine satmaya çalışıyordu. Yanımıza geldi, bana şöyle bir baktı baktııı ve acıyan gözlerle; "Siz talebesinizzz!" dedi. Sonra da "Tamam" dedi, döndü gitti. Tek bakışta anladı halimizi teyzem ya. Ama o kadar ezik mi duruyoduk ya?? Özellikle ben?
Geçen bir arkadaşım facebookta şöyle yazmış; "Dikkat ettim de toplu anı fotoğraflarında arka fondan yeniçeri bıyıklı amcalar geçer mesela." Hakkaten ama, hep fotoğraf karemizi bozmak için arkadan bıyıklı, göbekli bi adamlar ya da alakasız, şaşkınımsı bakışlı insanlar geçer. Ama şimdi haksızlık etmeyeyim ya, benim de çoğu kişinin fotoğrafının içine etmişliğim vardır. Bakarım ki kaçmaya zaman yok, bi şekilde fotoğrafın bir köşesinde gözükücem, çaktırmadan, görmüyormuş gibi yaparak, o tarafa bakmamaya özen göstererek yüzüme bi gülümseme yerleştiririm, "Farketmeden dahil olduğum fotolarda bile güzel çıkarım yani." dercesine. Haha. Kim bilir kimlerin masasının üstüne yer alıp, kimlerinin aile albümünün, gezi fotoğrafının arka fonunda figüranlık yapmışım, kimlerin romantizmini bozup hehe, kimler tarafından boş bi anımda yakalanıp çekildiğim fotoğraflara bakarken dalga geçilmişimdir.
Ben acıkmamm, uykum gelmezz, susamam filan. Nasıl bir yaşam formuyum lan ben? Ha bir de 4 günde 1 su içerim. Çember gibi, televizyon tarihinin ennnn yaratıcı ve mantıklı yarışmasına katılsam kesin birinci olurdum, evet.
Kayıp Sembol'ü bitirdim. Dostum Brown beni tamamıyle hayal kırıklığına uğrattı. Sonunu hiç tahmin etmediğim bi şekilde bağlamış. Hiç tatmin edici gelmedi bana. Kafamda hala çözemediğim bir sürü nokta vardı kitabın son cümlesini okuyup, "Nasıl ya?" dediğimde. Halbuki, olayın tam ortalarında filan, olaylar ve anlatım tarzı acaip sürükleyici ve etkileyiciydi. Bi kitabın ya da filmin iyi olup olmaması sonuna bağlıdır bana göre, Başları ya da ortası ne kadar süper olursa olsun, sonunu beğenmezsem, o yapıtın tamamı boştur benim için. Allah'ım çok acımasızım. Sonlarını okurken kendimi kaptırdığım, nabzımın hızlanarak, yayıldığım yerden doğrulduğum kitaplarını düşününcee, ı ıh olmamış bu bebeğim.
Farkettim de, mavi göz fetişistiyim ben, evet.
Telefona baka baka yolda yürürken bi gün araba çarpıcak diye korkuyorum. Ama görüyorum da, böyle yapan tek ben değilim. Hatta geçen gün, benim gibi mesaj çekerek karşıdan gelen biriyle, anca burun buruna gelince durabildik. Yakında, çarpıştıktan sonra, düşen kitaplarını toplamak için birlikte eğilen ve kalkarken gözgöze gelip de aşık olan çocukla kızın yerini, çarpıştıktan sonra, düşen telefonlarının dağılan parçalarını toplamak için birlikte eğilen ve kalkarken gözgöze gelerek aşık olan çocukla kız alacak.
Bu ekstra bok kokulu apartmandan bıktım artık, Allah burda sürekli yaşamak zorunda olanlara sabır versin. Geçen gün sobayı yakayım derken evi de yakıyodum zaten az kalsın. Elimde tutuşturduğum gazeteleri sobanın içine atana kadar elim de tutuşacaktı. 3,5 attım lan. Heryer koli, hurç ve poşetlenmiş eşyalarla dolu, hem de evin bitmesine hala daha 1 ay varken. Düşünebiliyor musun blog, nasıl zevkli böyle bir ortamda yaşamak! Ama doğduğumdan beri ilk defa adam gibi zili olan bi evde oturcaz inşallah. Zil çalıcak, ben "kimoooo" dicem, o kimse de "benimmm" dicek, ben de çok anlıcam sanki o "benim" diyince kim oduğunu; sonra da "haa tabi yaa sensin nasıl çıkaramadım pardon bebeğim" dicem, zile bascam bzzzt dicek açılcak, sonra isminin "bizim" olduğunu düşündüğüm şahıs bize gelicek oleyy.
B.o.k.; Biriyle Olma Korkusu imiş. Anlamıştık zaten onda bi bokluk olduğunu, haha.
Keşke insanların içini gösteren aynamsı bişeyler olsaydı. Ay yok sapık değilim, içini derken kalbini, düşüncelerini filan gösteren aynalardan yani. Ya da bi düğme falan da olabilirmiş. Böyle ne kadar fırsatçı, ikiyüzlü, art niyetli insan varsa o düğmeler kırmızı kırmızı yanıp sönseydi. Çünkü hayır, gözler kalbin aynası filan değil.
Kısa bir süre içinde, 2.kez bana, bir toplu taşıma aracında yer veriliyor. Laann, yaşlanıyomuyum ben şimdiden?? Ama daha 21 bile bitmedi :(Tamam Allah razı olsun, iyilik ediyorlar ama, depresyona giricem. Hayır anlamıyorum ki, hani yakışıklı veya genç erkekler yer verse, etkilemek için filan yapıyorlar dicem ama öyle kocaman kocaman amcalar yer veriyor ya. Umarım, orta yaşlı bir kadın gibi gözükmekten çok, kendinin iki katı ağırlığa sahip olan çantasını taşımakta zorlanan bir kız gibi gözüktüğümden dolayı yer veriyorlardır. Zaten saçımda da 2 beyaz tel yakaladım, iyice moralimi bozuyorlar.
Çoğu kişinin aksine, ben tatildeyken "off" durumuna geçiyorum. Okul varken filan daha aktifim, annemle birşeyler yapıyoruz, arkadaşlarla geziyoruz falan. Tatildeyken, "Oo yea hadi gezelim, eğlenelim, okul da yok" diyip çoşan insanlardan olamadım uzun zamandır. O gün evdeysem, pijamasını bile akşama doğru çıkaran, makyaj yapmayan, saçını öylesine bi toplayan pasaklı kızın teki olur çıkarım.
O biiirrr, kendi kendine yüzük takıp, "Bakın nişanlandım ben" diye ortalarda dolaşabilitesi olan biriiii. Fake olmadığını iddia eden 2. gencimiz.
Günün sözü -> Dış görünüşe önem verme. Elektrik süpürgesine bak, içindeki tüm pisliğe rağmen hala çekici. (evet insanların ikiyüzlülüğüne takmış durumdayım.)
Günün şarkısı -> One Republic-All Fall Down
Günün atfı -> "How passionately we love everything that cannot last; the dazzling crystallory of winter, the spring in bloom, the fragile flight of butterflies, crimson sunsets, a kiss and life..."
skip to main |
skip to sidebar
Everybody is alone on the Earth's heart, pierced by a ray of sun...
Pages
1.3.11
About Me
- Larien
- Tam anlamıyla burcunun özelliklerini taşıyan, dakikası dakikasına uymayan, fazlaca saf ve iyi niyetli, ota boka midesi bulanan, bazı bazı karamsar ve olumsuz, felaket tellalı, saçma sapan takıntıları ve korkuları olan, sakar the king, film izlerken veya kitap okurken kendinden geçip adeta yaşayan ve etrafındakilerin alay konusu olan, hafiften(!) ayran gönüllü (annem "Eyvah, bu kız evlenince kocasından da bıkcak." der), her türlü yemeğin üzerine kaşar peyniri rendesi koymaya meyilli, insani değerlere fazlasıyla önem veren ve kendi gibi insanlar arayan bi tipim. Arkası yarın ahaha.
Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz? Çünkü kimseden birşey ummam. Beklentiler daima yaralar. Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin. Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin. Sadece kendiniz için yaşayın ve;
-Konuşmadan önce dinleyin,
-Yazmadan önce düşünün,
-Harcamadan önce kazanın,
-Dua etmeden önce bağışlayın,
-İncitmeden önce hissedin,
-Nefret etmeden önce sevin,
-Vazgeçmeden önce çabalayın,
-Ölmeden önce yaşayın.
Hayat budur. Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.
Shakespeare
-Konuşmadan önce dinleyin,
-Yazmadan önce düşünün,
-Harcamadan önce kazanın,
-Dua etmeden önce bağışlayın,
-İncitmeden önce hissedin,
-Nefret etmeden önce sevin,
-Vazgeçmeden önce çabalayın,
-Ölmeden önce yaşayın.
Hayat budur. Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.
Shakespeare
Followers
Blogger tarafından desteklenmektedir.
9 dedim, olacak!:
evet o fotolarda hep arkadan göbekli biri geçer.ve fotoğrafı sevemezsin bir türlü.
malesef öyle juliacım, murphy kanunları diyelim :)
1. sen kim sanat kim lan? :P
2. tuğbanın doğum gününde salacak'a gitmiştik. kız kulesini arkamıza alıp bir fotoğraf çekinelim dedik. telefonu verdik bi amcaya. sonra da aynı amcaya pozumuzu verdik :D tam o sırada amca ve bizim aramızdan birileri geçti. amcanın tepkisi: öküz gibi geçiyorlar! :D
3. bugün yaptığım bu ve önceki yorumlardan anlayacağın üzere bugünkü boş vaktimi daily stuff larını okuyarak geçirdim :D
Sparrow;
1.Sanat nerdeki sanat? anlamadım lan.
2.Evet onların hepsi öküzdür zaten :D
3.Aferin oku yavrum oku, temizlik imandan gelir :P
tiyatroya gitmişsin ya o yüzden dedim ne anlarsın sanattan die. ömründe kaç kere tiyatroya gittin :p
daily stufflarını okumamla temizlik arasındaki bağlantıyı da herhalde bi sen kurabilirdin tebrk ediorum :D
öyle içimden geldi bi anda yazıverdim temizlik meselesini maksat alakasızlık olsun :P
ayrıca çok gittim tiyatroya, çok da severim
vallaha mı ? o çok kaç oluo larien? 2 mi 3 mü? :p bak şu sıralar izlemeyi çoooooooooookkkk istediğim bi oyun var buyur beraber gidelim :p
yoğun proğramıma bağlı :P
2 yıl sonra gideriz dicem de o zaman oyun gösterimden kalkar :p
Yorum Gönder