Belki hoş birşey hayal etmek, evet, ama ben korkuyorum hayal etmekten, çünkü hayal edersem ve hayal ettiğim gibi olmazsa hiçbir şey, hayalkırıklığına uğrarım. Hayalimdeki evin camları kırılır, hayalimdeki arabanın farları, hayalimdeki işimdeki ofisimin masasındaki vazo da kırılır, hayalimdeki beni seven adamın kolu da. Hayalkırıklığına uğramamak için, beklentileri minimumda tutmalı, azı olursa üzülmemek, çoğu olursa da "Oh, ne ala.." diyebilmek için. Hepten hayalsiz de yaşanmaz ama galiba.. Ufak tefek şeylerin hayalini kurarım ben de. Fantazi dünyam olur o benim, ütopik olduklarını unutmam, öyleyse kaptırmam kendimi belki.
Ah ruh halim, çok değişkensin, çooook.
Aslında sanırım kendi ruh halimi kendim belirliyorum. Moody olduğum bir anda, bu böyle sürüyorsa, ben sebep oluyorum buna. Benim elimde yani. Şöyle bir silkinip de; "Hoop! Kendine gel!" diyebiliyorum (Allah'tan). Bu da birşeydir. Bazen break down olabiliyor ama. Eh boru değilim ya... "I'm choosing happiness, over suffering." sözü geliyor sonra aklıma, işe de yarıyor ama bazen de tam tersi. İnsanlar çok karmaşık ya. Ruh halleri filan.. Her insan kendi içerisinde birer algoritma bence. Her birinin bir arka kapısı var ama bulmayı bilene...
Herşeye rağmen şükredecek, mutlu olacak çok şey var, çok şükür Allah'a.
20.12.10
2 dedim, olacak!:
Bende sürekli hayal kurduğumda allaaa kesin olmayacak ve ben çok üzüleceğim diyordum. Sonra hayallere önem vermemeye başladım ama bu daha kötü oldu içimde hiç bir his kalmamaya başladı.
Sanırım hayal kurmazsak mutlu olamayız bir yandan da hiç bir zaman hayal kırıklığına da uğramayız..
polly, işte ikisinin ortasını bir bulabilsek..
Yorum Gönder