Canım Kibritci Kız beni mimlemiş =) Çok teşekkür edip hemen düşünmeye ve yazmaya başlıyorum. Mim'in konusu; "Kendimiz hakkında 7 gerçek". Yalnız ben gidip yorumda 10 gerçek yazmışım nasıl dikkatli baktıysam haha. Neyse artık. Bunu bir hayat memat (böyle mi yazılıyor bilmiyorum) meselesi haline getirip beşbuçuksaat düşündükten sonra kendimde anlatmaya değer bulduğum 7 tane şeyi yazıyorum yesss!
1.Ben bu "dahi" anlamına gelen -de ve -da'ları ayrı yazmayan insanlara karşı takıntılıyım. İsterse Brad Pitt olsun bunları ayrı yazmıyorsa gözümde hiç değeri yoktur. Bi de ilgi eki -ki de önemli yani. Kısaca gitsinler birer "Türkçe'mizi güzel kullanalım" kitabı alsınlar ya da Kızılay bunu dağıtsın bence evet.
2.Tanıştığım erkeklerin-özellikle bu insanlar sevgilim olmaya adaysa-, edebiyatçı kişiliğim sağolsun, her söylediklerinin altından bir şey arar, her yaptıklarını kafaya takarım. Üzerine günlerce de düşünürüm.
Buraya kadar okuyanlar ruhsal ve mental problemleri olan, takıntılı bi manyak olduğumu düşüncekler ama valla değilim tanısanız aslında seversiniz ehuehu.
3.Besmelesiz yatağımdan çıkmam. İnanmak, sığınmak güzeldir.
4.Oje sürmek bir yaşam biçimidir benim için. Ojesiz çıkmam gibi bir iddiam olmasa da yeri benim için çok önemlidir. Hazır kozmetikten girmişken olaya, hakkımdaki en önemli gerçeklerden birini daha söyliyim. Beni göz kalemi sürmemiş halimle gören insan sayısı çok azdır. Yanlışlıkla denk gelmiş olanlardansa zaten haber alınamamakta.
5.En kıytırık dersin sınavına bile heycan yapar, sorular önceden verilmiş bile olsa en az bir cümleye bakmadan sınava giremem. En basit sınavlara bile girmeden önce heycan yapar, oraya buraya napcaz lannn nidalarıyla sataşırım.
6.Yatağımın üstünde 3 tane ayıcık bi de fare oyuncağı var. İtiraf ediyorum onları ailemin fertleriyle özdeşleştirdim ve bu konuda çok hassasım. En büyük kahverengi ayı babam, sarı renk daha küçük olan ayı annem, eski sevgilimin hediye ettiği beyaz güzel ayı ben, pembe fare de kardeşim. Bu konuya öyle inanmış durumdayım ki, sarı ayıcık yere düşse "annem yere düştüüüüüü alın lan hemen onu yerden" falan diyorum. Bir gün o oyuncaklardan biri kaybolsa, ömrümün geri kalan kısmını o ayıcığa ne olmuş olabileceğini düşünerek geçirebilirim.
7.Zayıf omuzlarım ve ince belli bardağı aratmayan innncecik belim altında bulunan tepsi kadar bir popom var ve ben onu eritme konusunu çocukluğumdan beri takıntı haline getirmişimdir. Aslında o kadar tepsi kadar değil, ama takıntı ya, bana öyle gibi geliyor işte. Spora başladım ama hele bir istedğim şekle girerse dünyanın en mutlu insanı ben olurum heralde hehe.
İçimden geldi bi de son bir gerçek/itiraf da ben ekleyeyim.
8.Meraktan mıdır nedir bilmem ama eski sevgililerimin facebook profillerine her gün bir girip bakıyorum nolmuş napmışlar diye.
Hastalıklı bir ruhu olduğunu düşündüğünüz Larien umuma açık bir yerde bütün kirli çamaşırlarını ortaya serdi ve şu kişileri de aynısını yapmaya çağırıyor;
Sparrow
crazywomanrosemary
Lirean
Cessie
StummScream
ebruhu.
Sinyor Serüvenci
jano
İrem Yılmaz
skip to main |
skip to sidebar
Everybody is alone on the Earth's heart, pierced by a ray of sun...
Pages
7.12.11
About Me
- Larien
- Tam anlamıyla burcunun özelliklerini taşıyan, dakikası dakikasına uymayan, fazlaca saf ve iyi niyetli, ota boka midesi bulanan, bazı bazı karamsar ve olumsuz, felaket tellalı, saçma sapan takıntıları ve korkuları olan, sakar the king, film izlerken veya kitap okurken kendinden geçip adeta yaşayan ve etrafındakilerin alay konusu olan, hafiften(!) ayran gönüllü (annem "Eyvah, bu kız evlenince kocasından da bıkcak." der), her türlü yemeğin üzerine kaşar peyniri rendesi koymaya meyilli, insani değerlere fazlasıyla önem veren ve kendi gibi insanlar arayan bi tipim. Arkası yarın ahaha.
Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz? Çünkü kimseden birşey ummam. Beklentiler daima yaralar. Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin. Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin. Sadece kendiniz için yaşayın ve;
-Konuşmadan önce dinleyin,
-Yazmadan önce düşünün,
-Harcamadan önce kazanın,
-Dua etmeden önce bağışlayın,
-İncitmeden önce hissedin,
-Nefret etmeden önce sevin,
-Vazgeçmeden önce çabalayın,
-Ölmeden önce yaşayın.
Hayat budur. Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.
Shakespeare
-Konuşmadan önce dinleyin,
-Yazmadan önce düşünün,
-Harcamadan önce kazanın,
-Dua etmeden önce bağışlayın,
-İncitmeden önce hissedin,
-Nefret etmeden önce sevin,
-Vazgeçmeden önce çabalayın,
-Ölmeden önce yaşayın.
Hayat budur. Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.
Shakespeare
Followers
Blogger tarafından desteklenmektedir.
14 dedim, olacak!:
Sanırım bunları yazmak için yeterli gücüm yok şuan
Bende ojesiz çıplak gibi hissederim kendimi hep :)
Stumm, gücün olduğunda çiziktir bişeyler merak ettim olmaz mı? :P
Missbone, evet evet renksiz tırnaklar ne o öyle di mi? :P
biraz uzun sürecektir ama aklıma gelirse yazacağım
bu ekler hakkında ben de sana hak veriyorum. yazılarımda da sık sık bahseder oldum. de, da, ki eklerinde yanlışlık olunca ister istemez soğuyorum yazıdan. aslında bu daha olayın başı. geçenlerde ben de "evrak" kelimesini çoğul kullanmışım, "evraklar" olarak yazmışım. halbuki "evrak" kelimesi çoğulmuş, tekili de "avrak"mış. babam beni aydınlattı da düzelttim:) bakıldığında sonuçta kişisel bir şey bu blog. istediğim gibi yazarım diyorsun da okuyucu yanlışını görünce hanene eksi puan yazılıyor.
Stumm, everything is temporary diyorum sana.
Uyumayan Ses, di mi ama ya? Ama sadece blogta değil kim bu şekilde konuşsa sinir oluyorum elimde değil, hatta mümkün olsa hepsine hayrına düzgün Türkçe kullanma dersi vericem ama katılım azlığından korkuyorum :P
bi de evrak'ın çoğul olduğunu ben de bilmiyordum bak, öğrenmiş oldum sağoool =)
Eyyy Larien'in takipçileri! Larien'i yıllardır tanıyan ve yaklaşık 1 yıldır komşusu olan biri olarak burada yazdığı bazı gerçeklerin yalan olduğunu söylüyor ve doğruları ile değiştiriyorum.
4. Cümle: beli hiç de ince belli bardak modunda değil. Ne kadar kalın olduğunu hatırlamıyorum öyle ki en karşılaşmamızda ( aylar önce falan ) ona sarılmaya çalıştığım da uzunluğu 2 metreyi bulan kollarım birbirine kavuşmamıştı :P
yazıyı tekrar okudum da başka bi yalanı yokmuş :D ama şunu söliyim gözlerinin hem altına hemde üstüne kalem sürdüğü zaman ki- bu şekilde sadece 2 kere mi ne gördüm onu- gözlerinizi gözlerinden almanız imkansızlşıyor gibi bir şey :)
ve amerikan edebiyatçısı olmasına türkçeyi pek çok kişiden daha düzgün kullanmasını ve bu konuda bazı takıntıları olmasını da takdir ediyorum ayrıca :D
P.S.: Mim için teşekkür etmiyorum Larien, sebebini biliyorsundur herhalde hıh :D
Bu konuyla ilgili eski bir yazım var aslında. Kendimle ilgili on gerçeği deşifre etmiştim. Seni kıracağıma, kolumu kıracağımı biliyorsun. En kısa zamanda bilinmeyen yedi gerçeğimle geliyorum. Bunlar hep illuminati'nin işleri farkındayım :))
Sparrow, sen arama sorma zaten beni nankör vefasız komşu! Ayrıca ince tabi! Senin kolların kısaysa what can I do sometimes? Ahahahaha :D:D:D bi de gözlerini alamıyolar demek gözlerimden vay itirafa gel sağol :D
P.S. düzeltmeden geçemicem bari sen yanlış söyleme, amerikan edibiyatı değil, Amerikan kültürü ve edebiyatı.
Sinyor Serüvenci, bitanesin :) merakla bekliyorum o zamann ^^
Sen " Kültürcü ve edebiyatçı kişiliğim ... " desyedin bende Amerikan Kültürücü ve Edebiyatçısı olması derdim :p
Ayrıca seni aramadığım yetmiyormuş gibi sen aradığında açmadım telefonu mesajlarına cevap vermedim bide dimi? ne kadar vefasızmışım!
Allah'ımmm! Anlatım bozukluğu fazlalığından doğan solunum yetmezliğinden ölücem şimdi :D
çok teşekkür ederim canım..adımı yeni gördüm.:)
Rica ederim roseum maryim, en kısa zamanda beklerimmm :) (kafiyemi de yaptım iki dakkada:p)
Yorum Gönder