Yaşıyorum! Evet yaşıyorum. Her günümü dolu dolu, sıkıntı, mutluluk, gerginlik, yorgunluk, sorumluluk, hayaller, umutlar, eğlence, yoğunluk dolu yaşıyorum. Hepsini yaşıyorum, tüm duyguları, düşünceleri, hisleri. Hissediyorum yaşarken hayatı kaçırmamaya çalışarak. Bulduğum her boşlukta hissediyorum. Temiz havayı ciğerlerimde, çiseleyen yağmuru yüzümde, yorgunluğu vücudumun her bir karesinde, acabaları-düşünceleri aklımda ve mutluluğu-umudu içimde...
Günler zor geçiyor, zor günler oluyor, moral bozan şeyler oluyor, sıkıntılar hep sıkıyor, ama ihtiyacım olan her şey yanımda şu an şükürler olsun ki. Sadece bir kısmı "yetersiz", yeterli olacak yakın zamanda, inanıyorum. Telefonum hiç çalmıyor, avea mesaj atıyor arada. Çalmasına gerek yok zaten çok fazla. Aramasını istediklerim zaten yanımda, gereksiz yere fazlalık yapanları çıkarttım hayatımdan ve mesajlaşmalarımdan. Daha huzurluyum. Yokluğu bir şey değiştirmeyenlerin varlıklarının gereksiz olduğunu düşündüm, çünkü öyle.
Müzik ruhun gıdası ya hani, benimkinin suyu. Onsuz büzüşüp gider ruhum koca popolu vücudumun içinde. Kocaman çünkü sporu bıraktım. Çünkü vakit ayıramadım. 3 gün sonra başlıcam ama tekrardan. Sıkıntılarımla beraber kalçalarımı da küçültücem. Güçsüz Larien'e yer yok artık, arada misafir ediyorum onu ama ziyaretin kısasını makbul tutuyorum.
Samsung'ta tadilat vardı bu hafta. Ebemiz şeyoldu deyim yerindeyse. Zaten bir bayan olarak ne kadar tadilat-tamirat-çekiç-tornavida işi varsa hepsinde usta olduğumdan ötürü yerimde durmadım ve baya baya yoruldum. Hatta en çok yorulanlardan biri benim. Kaytaranlarımız oldu çünkü. Herkesin bir kusuru var ya hani, çok doğru. Her ama her kesin var bir kusuru. Zamanında kusursuz insanlar ararken yalnız kalmışlığımdan sonra anladım ki, bunu yapmak hayattaki en boş uğraşlardan biri. Herkes kusurlu, ama dengede hafif kalıyorlarsa görmezden geliyorsun işte. Ama bu durum, kendine yapılmasını istemediği şeyleri başkalarına sürekli, pişkince yapan kişilere kızmamı engelleyecek bir durum değil. Kaytaranlardan buraya kadar saptırdığım konunun başına dönersem, yoruldum işte baya ebem şeyoldu lafım ordan geliyor yani.
Bedenim yorgun, ruhum da yoruluyor ara sıra.
Hep beraber yoruluyoruz, yoğruluyoruz hayatta.
Eziliyoruz kimi zaman, ama dik durmaya çalışıyoruz sonunda.
Kafiyeli bi dize daha koyayım da şiire benzesin bari bu da.
Böyle abuk sabuk bir durumdayım sevgili blog, özledim seni.
Seni seviyorum.
Öptüm.
Kib ok bye.